Biraz daha otur, ey asırlardır beklediğim, gitme! Söyler misin, neden sen ve ben diye ikiye bölündük? Bu oyunu kim oynadı bize? Yoksa kendimiz mi istedik, evet kendimiz mi yaptık bu işi? Acabâ şimdi de bu iştiyak, bu dîvâne özleyiş, o ikiye bölünüşe, o sırlı ayrılığa bir isyan mı? Yüzünü aynaya yapıştıran kimse kendini göremez. Birbirimizi ayrı vücutlarda görmemiz pek mi lâzımdı ki, geri geri çekilip araya bir mesâfe koyduk? Sonra da gene, onu aşmak yolunda didinip uğraşmaktayız? Gitme, ey asırlardır beklediğim, gitme! Tekrar gelecek de olsan, değil mi ki, bir hesaplı zaman ölçüsünde hayâlinle geçineceğim ve halleşip dertleşmeye daldığım bu hayâle, geleceğin zamânı sorarken, söylediğimi, söyleyeceğimi unutacağım. Dile Gelen Taş/Sâmiha Ayverdi