Kayıtlar

O Zaman

“Güzelliği sebebiyle bir yaratılana tapmak mümkün olsaydı; Benim kraliçem o zaman tanrı olurdu” "Abbas İbn’i Ahnef" aşk yüzünden gönül darağacına çekilir sevgili saçlarında benim de...kraliçem sorsa ne söyleyeceğimi bilmiyorum gece karanlığı saçlarını inciden beyaz dişlerini elmaları andıran göğüsleriyle karşımda durup kollarını dolamıştı gece boynuma bu halimin kelimelerle izahı zordur ya öpmeleri… aklımın sıyrıldığı andı bedenimden bir yanımda hüzün ve ondan başka hiç bir sevgi kalmamıştı ve ben şarkılarını dinledim … aşk yolunda… Allah'a varacak bir engel mi…sana olan aşkım kaç kere söyledim…ortağım sevişmek sadece bir cilaydı yüceye ulaştıran mecâzî aşkımıza birlikte tecrübemiz olacaktı sevişmek bile perdedir âşık ile maşuk arasında uyanıkken ben gördüğüm halde sana herşey rüyada… görmeye kaldı bu aşırı düşkünlüğümü ecelimin yaklaştığına ayrılığa değilde sende ol beraberimde diye istedim üzüntüm çok doyamadan …gideceğim gibi m

Garam

le mariage est une chose ı'amour est une autre chose (evlenme bir şeydir aşk başka bir şeydir) sen benim güneşim olmayınca kapkaranlık kuyu gibiydim anlamalısın aşk konuşturur hayâ susturur hala temiz aşk ölmedi izin ver bana bıkmadan usanmadan herkesten daha çok seni seveyim hayat ver bana arınmak için seni elimden aldılar kalbimden sökmek için neler yaptılar yazık ki başaramadılar sözüme devam edeceğim bugüne değil ölene kadar ne oldu buna ki desinler aklımdan hiç çıkmıyor diyemem ki onlara bu bir cevap olur mu cam gibi yüzsüzken sen ve ben kaldır aramızdaki perdeyi dil ile söylenmek yetmiyor diye ar namus şişesini kırdım habersiz kaldım din ve imandan bir canım var onu da al fakat ben seni istiyorum seni bulmak tanrımla birleşmek gibi asla asla deme garamdan önce izdivaç yok mu halbuki bu izdivaçta varlığa gerek yoktur bu inlemem inlemeye benzemiyor sana kavuşmadıkça dinmeyeceği kesin gel kavuşalım desen bile içimdeki ateşin sönmeyecektir

Aşk Budur

birleşmeli sonsuzlukta sözlerin büyülü gücüyle üzülmeden yanılmadan zamanın zincirlerinden kopmuş gözlerimiz açılsın aldatıcı işlerinden bağışlamasını öğrenen yürekler aşkla geçirsinler…ölüm gecesini kavuşmak hasretiyle bu gizi çözmelerine hiçbir şey engel olmamalı gün ışığı da yalnızca özlemlerini anlatsın hayal dünyasında son ışık sönmeden ilahi sırların sarhoş edici ezgisiyle kurtulalım bu ayrılıktan aşk ölür mü senin ve benim aşkımsa hiç o kutsal bir sırdır saklanmalı bütün yabancı gözlerden genişlettikçe tutkusu içimizi başlamalı düğüm düğüm burmaya n'olur yüreğine soğuk vurmasın çiçek gibi dallarıyla ve köklerin birlikte ölür … hasta çocuğuna bakan titreyen bir anne gibi ürpere ürpere aşkımızın üstüne korkuyla titre geçmeyen gecelerde çok ağlayıp tanrıya yalvardım acı içinde kıvranarak yüzen kuğu gibi çok istedim öpüşüp birbirimize dokunmayı bedeninin ağırlığı altında ezilmeyi hayali bile yetmiyor artık gel ruhuma sahip ol duyulmamış kelimeler

Düşlerim

“Mutlak cemâlin etkisiyle kendinden geçen şair her şeyi sevgilisi olarak görür.” toprağa örtü olarak yanağını serdi ateşinle yanan gönlüne bir su ah bu nedir diye sorma alevi kıvranırken kanından bir damla damla düşse kalbi söyler seni bir nefes oldun doldun içine sınırları olmasa sukut etmezdi sevap günah derdi al beni kahrolur yalnızlığıyla bu davası ölse bitmez ki mahzenlerinde mahkum üstüne kapılar kapa… beklet kendi kendine sanma söner alevi susuz bıraksan çölünde buz gibi donar karanlıklarında siyaha çal görme halini tutunmak için kanıyor dikenler arasında gülüm gözü inciler döküyor boynu bükük suskun dili umutsuzluk umuduydu yokluğundan ürperir her günüm geçiyor böyle düşlerim

Tesellim

büyüleyici isim sevgilim kaderimin kahramanı titreten aşkın beni kuşattı ruhum seni memnun edebilir miyim acılarla… yorulmalarla samimi bir şeyim yok kalbim kadar ve büyük sevgili mektubunu almasaydım lütfun da bana dokunmasaydı düşüncemin ağırlığından ölmüş gibiydim hani… baştan çıkarma olmadan sonsuz bir aşk vaat ediyorduk sevinçle kalbin derinliklerine beraber kaçıyorduk gözyaşlarım alev olup beni yakaladığında rüyalarla kalpten kalbine gitmek istedim … tatlı ağlamam özürlerim öfkeni kırdı bana nasıl mutluolacağımı bildiğini söyledin sonra başkaları duyacak mı bu çığlığımı korkusuna gizleyen benime aranma dedin ve ben seni sınırsız sevdim bütün sevgilerimle cennetim dindarlığım yeminlerimle kalbimin tüm vuruşları düzene girdi ey kalbimin kalbi ruhumun sancısı ne yaptın bana…benimle ne yaptın mutlu günlerim çoktu önceden ama alev almıyordu bugün sesin dolaşıyor beynimde okşarken kalbim nefes alıyor beklenmeyen birer mesaj öpücüklerin

İmkânsız

İmkânsız   ateşler yakmış  dumansız…yaşlar dökmüş de bulanık…olmuyor kuş gibi uçmak suçlu… gelen her sesten…aranmıyor …dönmeyen güneşi her günü  soğuk… suçlu…olurken bakımsız  yüzler canan ilinden çağrılar… doğar fırtınalar …ölsün dermiş diri  ki… teraneler ben benim… imkânsız   Okumalar Hz. Ali kerremallâhü aleyhi vecheh buyurdu ki: “Yaratıcısını tanımayan ve yaradılış gayesi olan irfan ile süslenmeyen cahil kimseler, şeklen yaşamış olsalar bile ölü hükmündedirler. Mezara girmeden evvel, cesetleri onlara mezar olmuştur.” “Ölümle bu dünyadan göçerek, rahat ve huzura kavuşan ölü değildir. Gerçek ölü, diriler arasında gezen, fakat hayattan haberi olmayan kimsedir.” “Bazıları bu dünyadan ölüp gitmelerine rağmen bıraktıkları eserler sayesinde sanki yaşıyorlardır. Bazıları da hayatta olmalarına rağmen, ölülerden farksızdırlar.” “Bir kimse ki hakiki İlâhî ilimle veya onun erbabına sevgi göstermeğe gayret göstermezse ölüdür. İkinci hayat ve dirilişe kadar onun için hayattan ve dirilişten bahs

Şarkılar

Ben Benim ah benim tepesi karlı yanardağ ah benim başı dumanlı etekleri çiçeklim gözleri yaşlı, nehirleri çağlayan heybetli, ruhu kırılganım dışarıdan bakana azametli görmesini bilene naif, narinim benim gökyüzüm, samanyolum… gökkuşağım.. bulutum… yazımda yağmur... kışın meltemim… çocuk kalbi, ruhu tüm evrenim… görmesinler kimse de bilmesin.. yüreğini getirdim ellerime.. saklım.. gizlim.. mabedim… …   Nedeni Kimden   yıllar geçti sensiz sanma unutulmuş hayalinle şarkı söyleyen küçük su kuşlar ve böceklerle sızan mavilikler ikimizindi ancak…yarım işler kalmış sözler ve sevdamız sarp yollarda serseri günah mı... olmaz sevenlerin kalbi biz olunca sonuna varmalıyız bir kucakla sızımla aksınlar içim içe ve sadece seninle sürme çekili gözündeki yanmış toprak bulurken şerefini bende  bir yalnızlık  acısı koyma ... saatler geçti bildiğim halde...aradım rüyalar ülkesinde bir nefes kadar...yoksun kendimi ne yapayım ki … yalnızlık ve   anlamsız korkular soyuyorum kendi kendimi kılık kılık bir sür