Print Friendly and PDF

Haklısın

|

OTUZSEKİZlNCİ
MEKTÛB





Molla Ebûl-Feyz Kâbil’iye. En büyük perde talibin nefsi olduğundan bahseden





Alahu teâiâ feyz
ve terakki kapılarını açık bulundursun. Tâlible matlûb arasında en büyük perde
tâlıbin nefsidir.





‘Nefsim bırak da gel". "Gûneşinin önünde bulut sensin". “Hakikatini [ne olduğunu] bil" buyuruldu.





Sâlikin nefsinin aradan kalkması zevki ve vicdanî bir iştir. Söylemeye ve yazmaya gelmez. Okumakla kıtabları mütalaa etmekle elde edilmez. Ezel inâyetin ve cezbe-i ilâhinin olması lâzımdır. Sebebler âlemi olan bu dünyada kendisinde fâni olmak şartı ile kâmil ve mükemmil bir mürşidin sohbeti lâzımdır. Sana sohbette bulunmanız az oldu. Bazı zaruri şeyleri konuşacak, kadar fırsat olmadı. Eğer ma’nevî rabıta kuvvetli ise ve doğru, sağlam bir muhabbet var ise, ümiddir ki, feyiz verenin bâtınından o kadar feyiz ve bereketlere kavuşursunuz ve beklenen kemâller yüz gösterir.





“Kişi sevdiği
ile beraberdir* hadîs-ı Nebevidir (alâ sâhibihassalâtü vesselâm). Vesselâm.





Umarım
kabûl ede göz yaşımı,





O
ki, inci yapar su damlasını





Kaynak:Mektûbât-ı
Ma’sumiyye, trc: Süleyman Kuku, 2017, İstanbul, cilt 2, sh:75


Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar

Yorumlar