Print Friendly and PDF

İlâhî dîni îmândan ayırma

|



ZÂHİD BİZİ TA’N EYLEME

Zâhid bizi ta’n eyleme

Hak ismin okur dilimiz

Sakın efsâne söyleme

Hazret’e varır yolumuz

Her kim bu tarîka girdi

Hasan-ı Basrî’ye irdi

Her seher okunur virdi

Seyyid Yahya’dır pîrimiz

Sayılmayız parmağ ile

Tükenmeyiz kırmağ ile

Taşramızdan sormağ ile

Kimse bilmez ahvâlimiz

Erenler yolun güderiz

Çekilip Halk’a gideriz

Gazâ-yı ekber ederiz

İmam Ali’dir ulumuz

Erenlerin çoktur yolu

Cümlesine dedik belî

Gören bizi sanır deli

Usludan yeğdir delimiz

Tevhîd eden deli olmaz

Allah deyen mahrum kalmaz

Her seher açılır solmaz

Bahara erer gülümüz

Muhyî sana olan himmet

Âşık isen cana minnet

Elif Allah mim Muhammed

Kisvemizdedir dalımız

 

SENDEN DOLU İKİ CİHAN

Senden dolu iki cihân

Oldum zuhûrunda nihân

Ger bulmayam seni ıyân

Yâ Rab n’ola halim benim

 

Dilde kanaât olmaya

Zühd ile tâat olmaya

Senden hidâyet olmaya

Yâ Rab n’ola halim benim

Şol gün ki mizan kurula

Hak kapısında durula

Halâyık oda sürüle

Yâ Rab n’ola halim benim

Ağlarım işte zâr ile

Kaldım diâg ağyâr ile

Bilişmedin sen yâr ile

Yâ Rab n’ola halim benim

Hamidi’nin gözü yaşı

Doldurur dağ ile taşı

Bilmem n’idem garip başı

Ya Rab n’ola halim benüm

Hâmid-i Veli (Somuncu Baba)

EY ALLAH’IM

Ey Allah’ım beni senden ayırma

Beni senin dîdarından ayırma

Seni sevmek benim dînim imânım

İlâhî dîni îmândan ayırma

Sararıben solup döndüm hâzâna

İlâhî hazânımı daldan ayırma

Şeyhim güldür ben anın yaprağıyam

İlâhî yaprağım gülden ayırma

Ben ol Dost bahçesinin bülbülüyem

İlâhî bülbülüm gülden ayırma

Balığın canını suda dediler

İlâhî balığım gölden ayırma

Eşrefoğlu senin kemter kulundur

İlâhî kulu sultandan ayırma

 

NEFES

Koyun beni hak aşkına yanayım

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadılar müftüler fetva yazarsa

İşte kement işte boynum asarsa

İşte hançer işte başım keserse

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Bir gün mahşer olur divan kurulur

Suçlu suçsuz varsa orda bulunur

Piri olmayanlar anda bilinir

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Pir Sultan’ım arşa çıkar ünümüz

O da bizim ulumuzdur pirimiz

Hakka teslim olsun garip canımız

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

 

RAHMAN RABBİM

Rahman Rabbim rahmetini câri kıl sen seherde

İsyan lâyına battım yardım et sen seherde

Estağfir istiğfarı kıl sen uzak şeytandan

Şeytan seni azdırır penah ver sen seherde

Ümit ile gelmişim dergâhına ilâh’ım

Kötü amelli biriyim, elim tut sen seherde

Tövbe kıldım dilimde gönlüm korkmaz Huda’dan

Hem rahmet hem didarı atâ kıl sen seherde

Sensin benim penahım gazap kılma ilâh’ım

Yâ dânâ-yı küllü-i hal halim sor sen seherde

Baştan ayağa günahım iki cihana sığmaz

Benden âsi günahkâr pinhan kıl sen seherde

Dağdan ağır günahım özr demeğe dilim yok

Günahımı bağışla yeksan kıl sen seherde

Günahıma ikrarım hazırsın ve nâzırsın

Elim al sen yâ Cebbar yola sal sen seherde

Garibim kimsesizim bîçâreyim hem fakir

Senden başka kimim var rahm eyle sen seherde

Ben âsiyim günahkâr hamd ve senâ demem ben

Tavuk canveri gör sen senâ kıl sen seherde

Kul Hâce Ahmed Hak’tan kork kim korkmaz imanı yok

Önündedir cehennem hazır ol sen seherde

Bugünkü Türkçeyle söyleyen: Kemal Eraslan

 

HARARET NÂRDA’DIR

Hararet nârda’dır sac’da değildir

Kerâmet sendedir tâc’da değildir

Her ne arar isen kendinde ara

Kudüs’te Mekke’de Hâc’da değildir

Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma

Gerçek erenlerin sözünden çıkma

Eğer insan isen ölmezsin korkma

Âşığı kurt yemez uc’da değildir

Gönül kâbesine girmesin hülya

Nefsine hakim ol düşme bed hûya

Kirleri arıtan baksana suya

Hep yüzü yerlerde buc’da değildir

 

MEVLÂM BANA

Mevlâm bana ver aşkını

Hayranın olayım senin

Bülbül gibi gülşeninde

Nâlânın olayım senin

Yandır beni yandır beni

Aşk meyinden kandır beni

Sarhoş edip döndür beni

Mestânın olayım senin

Yâr eyle beni yârine

Koyma bugünü yârına

Yak beni aşkın nârına

Pervanen olayım senin

Gönül kuşun sana uçur

Aşk meyinden daim içir

Bu tâc u hırkadan geçir

Uryanın olayım senin

Seyyid Nizamoğlu hoca

Ayırma kendinden yüce

Gerek gündüz gerek gece

Mihmanın olayım senin

 

BİR DERTLİYİM

Bir dertliyim derdim vardır

Ya ben nice dönmeyeyim

Her dem işim âh u zârdır

Ya ben nice dönmeyeyim

Biziz ümmet-i nâcîler

Din yolunda duâcılar

Kâ’be’de döner hacılar

Ya ben nice dönmeyeyim

Aşk odu yürekte yanar

Beni gören Mecnun sanır

Gökyüzünde ay gibi döner

Ya ben nice dönmeyeyim

Bu sırrı münkirler ermez

Dost yüzünü körler görmez

Çarh-ı felek döner durmaz

Ya ben nice dönmeyeyim

Gel şekki gönülden çıkar

Mü’minlere inkâr n’ider

Melekler arşı devr eder

Ya ben nice dönmeyeyim

Yeller eser deniz coşar

Irmaklar dağlardan aşar

Döne döne sular taşar

Ya ben nice dönmeyeyim

Seyyid Nizâmoğlu tek dur

Münâfıkın işi şektir

Evvel âhır dönmek haktır

Ya ben nice dönmeyeyim

 

BİZ BU DÜNYADA BİR KUŞUZ

Biz bu dünyada bir kuşuz

Her yana uçup gezeriz

Hakk’ın nimetlerinden yeyip

Suların içip gezeriz

Yolumuz üstünde bizim

Ecel derler bir tuzak var

Hiç ondan korkumuz yoktur

Kanatlar açıp gezeriz

Ön son yollarımız oğrar

Ol tuzağa bir gün bizim

Kurtulmağa derman yoktur

Yok yere kaçıp gezeriz

Üstümüzde avcı durmuş

Boğazlamak ister bizi

Yüzbin türlü fikirleri

Biz kesip biçip gezeriz

Seyyid Nizamoğlu eken

Bunda anda biçer derler

Gözümden kanlı yaşları

Anınçün saçıp gezeriz

 

YÂ RABBİ IŞKUN VİR BANA

Yâ Rabbi ışkun vir bana

Hû diyeyim yana yana

Âşık olayın ben sana

Hû diyeyim yana yana

Gönlümde ağyâr kalmasun

Senden gayrı yâr kalmasun

N’olduğum kimse bilmesün

Hû diyeyim yana yana

Koma hiç benliğüm bende

Varlığum yok eyle sende

Seni görüp her mekânda

Hû diyeyim yana yana

Mevlâm koma beni bana

Al gönlümi senden yana

Müştâk olayın ben sana

Hû diyeyim yana yana

Senden gayrısın al benden

Ayırma ben kulun senden

Sevdür bana seni candan

Hû diyeyim yana yana

Seyyid Nizâmoğlu kuldur

Gerek yaşat gerek öldür

Işkunla gönlümi doldur

Hû diyeyim yana yana

 

YANMAKTAN USANMAZAM

Yanmaktan usanmazam pervâne miyim bilmem

Hiç sonunu saymazam divâne miyim bilmem

Dil-hâne harâb oldu yıkıldı türap oldu

Her cânibi bâb oldu vîrâne miyim bilmem

Her şâm u seherde zârım gûş eylemez ol yârim

Bakmaz bana hünkârım bîgâne miyim bilmem

Kalbimde ocağım var sînemde de dağım var

Âteşte durağım var hep yâne miyim bilmem

Nûrî dem-i dehşette bahr-i gam-firkatte

Ka’r-ı yem-i hayrette dürdâne miyim bilmem

 

BEN YİTİRDİM BEN ARARIM

Ben yitirdim ben ararım

Yâr benimdir kime ne

Gâh giderim öz bağıma

Gül dererim kime ne

Gâh giderim medreseye

Ders okurum Hak için

Gâh giderim meyhaneye

Dem çekerim kime ne

Sofular haram demişler

Bu aşkın şarabına

Ben doldurur ben içerim

Günah benim kime ne

Ben melâmet hırkasını

Kendim giydim eğnime

Ar ü namus şişesini

Taşa çaldım kime ne

Sofular secde ederler

Mescidin mihrabına

Yâr eşiği secdegâhım

Yüz sürerim kime ne

Gâh çıkarım gökyüzüne

Hükmederim kaf’tan kaf’a

Gâh inerim yeryüzüne

Yâr severim kime ne

Kelp rakip böyle diyormuş

Güzel sevmek pek günah

Ben severim sevdiğimi

Günah benim kime ne

Nesimî’ye sordular kim

Yârin ile hoş musun

 

NE CANANDAN HABER ALDIM

Ne canandan haber aldım

Ne canımda rahatım var

Ne gözüme can görünür

Ne cihanda hacetim var

Gitmez gözümden hayâli

Umar derûnum visali

Bilmem ne olup meali

Aceb özge haletim var

Aşkı olaldan yoldaşım

Durmaz akar dâim yaşım

Yanmak yakılmaktır işim

Dâim böyle âdetim var

Budur benim dâim sözüm

Yoktur ana lâyık özüm

Ne bakmağa döker gözüm

Ne hod sabra takatim var

Demek Bîçâre de gelmiş

Dosta lâyık iş görülmüş

Fazl ü ihsanına dalmış

Benim de bir gayetim var

Hoş olayım olmayayım

 

O yâr benim kime ne

SENİ SEVDİM

Seni sevdim kimi sevdim ise sevdim seveli

Seni gördüm neyi gördüm ise gördüm göreli

Seni görmek seni sevmek için indim bu yere

Seni bildim bu gönülde beni bildim bileli

Seni ilân eder inler yüce dağlar tepeler

Seni tekdîs ile çağlar koca çaylar dereler

Seni söyler bana eflâk ü zemîn şems ü kamer

Senin âhınla yanar nây ile firkat-zedeler

Senin hüsnün göreli oldu bana dîk-i siyâh

Bütün hûbân-ı cihân hûri-i cennet ile mâh

Seni görmüş göze görmek ne revâ başka güzel

İki kaşın arası Ken’an’a mihrâb ü penâh

 

BEDENSİZ BİR GÜZEL GÖRDÜM

Bedensiz bir güzel gördüm efendim

İlikten damardan kandan içeru

Canan illerinden sordum efendim

Bir can vardır gizli candan içeru

Niceleri vardır hicran gülünde

Çok Mansurlar vardır zülfün telinde

Hakikat şehrinde canân ilinde

Bülbüller var o gülşandan içeru

Kün fekan emriyle döner bir dolap

Öğüdür âlemi misli âsiyâb

İnceden incedir olunmaz hesap

Çok hikmet var kün fekandan içeru

Geçmeyenler bilmez çarh-ı çenberi

İçmeyenler bilmez âb-ı kevseri

Bir gece pirimden aldım haberi

Mekân vardır lâmekandan içeru

Gül bülbülü gördü çıktı kâbından

Bülbüller uyandı kalktı hâbından

Pervâneler geçti ateş bâbından

Azm eyledi gülistandan içeru

Bu ne ayrılıktır bu ne iftirak

Benlik iradesin elinden bırak

Her neyebakarsın Hak gözüyle bak

Görenler var bu ekvandan içeru

Piri Sami gibi bâtın sultanı

Arif-i billahtır yoktur akranı

Reşâdet bâbından açmış meydanı

Çok merdân var o meydandan içeru

Salih ne yatarsın uyan dediler

Sıdk ile Alah’a dayan dediler

Hak gizli değildir âyân dediler

Çok ihsan var bu ihsandan içeru

 

EY SABÂ SÖYLE SELÂMIM YÂRE

Ey sabâ söyle selâmım yâre Allah aşkına

Arz-ı hâlim takdim eyle yâre Allah aşkına

İhtiyârım elde varken cânımı kurban dedim

Al beni götür der-i dildâre Allah aşkına

Ey sabâ vakt-ı seher cânânımı eyle niyâz

Nâzır olam bir dâhi dîldâre Allah aşkına

Ey sabâ zülf-ü zer-î zîşâne vuslat yoludur

Nâmımı zikret gül-I gülzâre Allah aşkına

Ey sabâ günden güzel gül ruhlerinin alı var

Vâkıf ol bir sen dâhi esrâre Allah aşkına

Derd-i mendân âşık-ı pejmurdeler feryâd eder

Söyle şevkim halleri şehvâre Allah aşkına

Ey sabâ metn-i dilim şerh eylesen sâzende-veş

Lûtfiyâ nâr ola derdim nâre Allah aşkına

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar

Yorumlar