Print Friendly and PDF

Rubâi Mevlana

|



 


2


Bizim kafilemiz aşk ile adem diyarından yola çıktı.


Gecemiz bitmeyen visalin şarabından içip aydınlandı.


O şarap bizim mezhebimizce haram değildir.


Ondan tatmış olan dudağımız, adem sabahına kadar kurumayacaktır.


9


De ki: Gece olsa da, bizim gündüzümüze gece yoktur.


Aşk mezhebinde aşka mezhep olmaz.


Aşk öyle bir denizdir ki ne ucu bucağı, ne de sahili ve kenarı vardır.


Oraya düşüp boğulurlar; fakat “Aman!” diye bağırmak, “Ya Rabb!” diye haykırmak yoktur.


23


İnsaf et ki aşk eyi bir iştir.


Fakat fena tabiat onun saffetini bozar.


Sen şehvetinin adını aşk koymuşsun;


Hâlbuki şehvetle aşk arasında ne uzun mesafe vardır?


48


Ey sevgili! Aşkının ateşi son haddine erdi.


Senin sevginden, işim sadece şikâyet, oldu.


Eğer her seher inlediğimi istemiyorsan bana acı;


Zira derdim tahammül edilmez bir hale geldi.


 


65


Senin aşkın hususunda hana nasihatin ne faydası olur?


Zehir içmişim, şeker bana kâr eder mi?


Benim için “onun ayağına zincir bağlayın” diyorlar;


halbuki deli olan gönüldür, ayağıma zincir vurmak neye yarar?..


70


Sevgilimin aşkına tutulduğum ilk zamanlar


Feryatlarım komşularımı uyutmuyordu.


Şimdi feryatlarım azaldı, aşkım arttı.


Zira ateş alevlendiği zaman dumanı kalmaz.


73


İyi bil ki âşık müslüman olamaz,


Çünkü aşk mezhebinde küfür ve iman yoktur.


Aşkta ten, akıl, can ve gönlün yeri olur mu?


Böyle olmayanlar âşık değildirler.


81


Senin yanağın put olunca putperestlik iyidir.


Şarap senin kadehinden olursa mestlik iyidir.


Senin aşkının varlığı içinde öyle yok oldum ki


Bu yokluk bin varlıktan yeğdir.


 


 





Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar

Yorumlar