Print Friendly and PDF

Saatlerce Bakıyorum

|

Ankara, 3. IV. 1935





Sana neler yazayım
ki sen neşe içinde yüzesin. Ben neşeyi senden öğreneceğim. Hayat ve felaketler
beni o kadar gülmekten ve neşeden uzaklaştırdı ki kendimi, senin getirdiğin bu saadet
dünyası içinde bile şaşkınlıktan kurtaramıyorum. O kadar talihin kahrına
uğramışım ki hayatta bana da mesut olmak nasip olabileceğine inanamayacağım
geliyor. Evde iki resmini de karşıma alarak saatlerce bakıyorum ve saadet
beni adeta sarhoş ediyor. Sevinçten ağlamak istiyorum.
Ben son zamanlarda her
şeyden ümidimi kesmiş, kendimi gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü
kitabın arasına atmış bulunuyordum.





Sen bu karanlık
ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir
nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.





Ben bu kadar bol
hayat ve saadet yağmuru altında kendimi unutmuş gibiyim. Şimdi ömrümün bir
tek gayesi var: bir gün evvel sana kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, güzel,
temiz yüzüne saatlerce, senelerce hiç doymadan bakmak.





Ancak o zaman tam
neşeli, senin istediğin gibi neşeli olabileceğim. Senden ayrı, senden uzak
bulunurken benden nasıl neşeli şeyler istiyorsun? Bana yaz Aliye'ciğim.
Sayfalarca mektuplar yaz. Her şeyden, hayattan, insanlardan, bahardan,
kendinden bahset. Asıl sen bana neşe ver...





Ben buna muhtacım. Seni
binlerce defa kucaklar, güzel gözlerinden, dudaklarından öperim. Çok Sevgili
Aliye,





Sabahattin Ali





SABAHATTİN ALİ, Canım Aliye,Ruhum Filiz/Hazırlayan: Sevengül Sönmez


Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar

Yorumlar